Sh. Muhannad Yusuf tarafından
Gönderiyi paylaş
Batı'daki Müslümanlar çeşitli zorluklarla karşı karşıyadır. Bunların en önemlilerinden biri geleneksel İslami kimliklerini korumaktır. Sosyal medya ve sol/yeşil lobilerin etkisi altında bir denge kurmak zor olabilir. Pek çok Müslüman bu baskıdan kaçmakta ve Vahabiler ya da Selefiler gibi gerçek Müslüman ve İslam kimliğiyle hiçbir ilgisi olmayan aşırı grupların pençesine düşmektedir.
Bu nedenle uyanık olmak ve aşırı uçlara düşmeden kendi Müslüman kimliğini korumak önemlidir. Batı'daki Müslümanlar için bir diğer büyük zorluk da değişen küresel güç dengesiyle nasıl başa çıkılacağıdır. Özellikle Çin, Müslümanlar için iyi bir seçenek değildir, zira Uygurlara yapılan muamele, haklarının ve kimliklerinin bastırıldığını göstermektedir. Bu unutulmamalıdır.
Z kuşağının gelecekteki zorluklara yeterince hazırlıklı olmadığı ve bu nedenle onlara umut bağlanamayacağı yönünde bir endişe var.
Bu nedenle gençleri geleceğin taleplerine hazırlamak için hedefe yönelik tedbirler almak önemlidir. Bu, örneğin eğitim ve öğretime daha fazla odaklanarak ve eleştirel düşünme ve empatiyi teşvik ederek başarılabilir. Tasavvuf öğretimi, fıkhi bir düzeltme ile bunun çözümüdür. Ancak bu şekilde gelecek neslin geleceğin zorluklarını başarıyla karşılayabilmesini sağlayabiliriz.
Müslümanların Batı'da karşılaştıkları pek çok zorluğa rağmen, kabul edilmesi gereken olumlu yönler de vardır. Bu olumlu yönlerin farkına varabilmek için olaylara daha eleştirel bir gözle bakmalı ve manipüle edilmemize izin vermemeliyiz. Tarikatlar gibi aşırılık yanlısı gruplara fırsat vermemek önemlidir. Ayrıca küresel ve ulusal değişimlerin bizi etkilediğinin farkında olmalı ve bu nedenle mümkün olduğunca ileri görüşlü düşünmeli ve hareket etmeliyiz. Bu zorluklarla yüzleşerek ve pozitif kalarak, Batı'daki biz Müslümanlar daha iyi bir geleceği şekillendirebiliriz. Batı'da pek çok insan depresyon, stres ve tükenmişlik gibi ciddi zihinsel ve psikolojik sıkıntılar yaşamaktadır. Bunların pek çok farklı nedeni olabilecek yaygın sorunlar olduğunu kabul etmek önemlidir.
Psikoloji ve tasavvuf alanında bilgi ve kavrayış sahibi olan Müslümanlar, çevrelerindeki insanlara yardım etme konusunda önemli bir katkı sağlayabilirler. Onlara duygusal ve psikolojik sıkıntılarıyla nasıl başa çıkacaklarını göstererek, iyileşme yaşamalarına yardımcı olabilir ve hidayete giden yolu açabiliriz. Bu görevi üstlenerek, Batı'daki Müslümanlar olarak toplum üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir ve çevremizdekilerin daha mutlu ve daha tatmin edici bir yaşam sürmelerine yardımcı olabiliriz.
Pek çok kişi için din, hayatlarında onlara istikrar sağlayan bir dayanak noktası olabilir. Bununla birlikte, Peygamber Muhammed'in öğretilerine dayalı olarak İslam'ın dengeli bir resmini çizmek önemlidir, barış ve bereket onun üzerine olsun.
Ne yazık ki, gerçeği hiç görmedikleri için yanlışlar içinde kaybolan pek çok insan var. Bu nedenle İslam'ın gerçek imajını yaymak ve insanların yaşamlarında daha derin bir anlam bulmalarına yardımcı olmak Müslümanlar için önemli bir görevdir. Bununla birlikte, herkesi ikna edemeyeceğimizi de kabul etmeliyiz, ancak en azından insanların gerçeği görmelerine ve doğru yola girmelerine yardımcı olmak için üzerimize düşeni yapabiliriz.
Müslüman toplumunda homojen bir dış imajın bir avantaj olduğu yaygın bir yanılgıdır. Ancak aslında bu durum yarardan çok zarar getirebilir. Özellikle Vahabiler ve Selefiler gibi aşırılık yanlısı mezhepler her türlü olumlu ilerlemeyi baltalamakta ve gerilemeye yol açmaktadır.
Bu nedenle mezhepler konusunu bilinçli bir şekilde ele almamız ve açıkça adlandırmamız çok önemlidir. Bu mezheplerin İslam'ı temsil etmediği ve hem Müslümanlar hem de gayrimüslimler için zararlı olduğu dış dünyaya açıkça anlatılmalıdır. Özellikle mezheplerle ilgilenme konusunda uzun bir geleneğe sahip olan Batı'da, İslam'ın geleneğini vurgulamak ve mezheplerin sadece ayrılıkçı gruplar olduğunu ve İslam'ı temsil etmediğini vurgulamak önemlidir. Bu görevle yüzleşerek ve net bir ayrım için çalışarak, Müslüman bir toplum olarak olumlu bir imaja katkıda bulunabilir ve önyargıların ortadan kaldırılmasına yardımcı olabiliriz. Mezheplerin net bir şekilde ayırt edilmesi ve İslam geleneğinin güçlendirilmesi için aktif bir şekilde kampanya yürütmeliyiz. Ancak bu şekilde gerçek İslam'ın halk tarafından görülebilmesini ve Müslüman toplumunun olumlu yönde gelişmesini sağlayabiliriz.